Mutluluk insanın göz bebeğindedir, nasıl bakarsan öyle görürsün diye bir söz var. Gerçekten de mutlu olmanın kriterlerini tanımlamak çok zor. Şartlarınız çok müsait olsa da her türlü maddi ve manevi imkana sahip olsanız bile, mutlu olmayı başaramayabilirsiniz. Öte yandan “bir çay ve bir simitle” mutluluğu yakalamak ve hayatı karmaşık hale getirmeden, basit yaşayarak daha fazla mutlu olmak mümkün olabilir.

Her sabah aynaya baktığınızda, aynadaki görüntünüz size gülümsemeli. Dünyanın en güzel veya en yakışıklı kişisi olmayabilirsiniz. Fiziksel görüntünüz de ideal olmayabilir. Ancak “kendiniz” olmanız yeterli. Yüzünüzün hatları veya beden ölçüleriniz ideal olarak tanımlanmasa bile, eğer sizi rahatsız etmiyorsa, keyfînizin kaçması için bir neden olmaması gerekir.

Ancak bazen ufak dokunuşlar büyük mutluluklara neden olabilir. Burna dokunmakta böyle birşeydir. Aslında her burun güzeldir ve o kişiye özeldir. Burnu tek başına değil de yüzün genel görüntüsü içinde değerlendirmek yerinde olur. Herkes yüz hatlarıyla uyumlu doğal görünümlü bir burun yapısına sahiptir. Ancak bütün bu öngörülere rağmen, hala kafanız karışıksa ve ayna karşısında saatlerce kalıp burnunuzu incelemeye başladıysanız, o zaman bir sorun vardır demektir. Bu sorunun çözümü de estetik burun ameliyatı yani “rinoplasti“dir.

Rinoplasti, dünyada ve ülkemizde en sık yapılan estetik cerrahi ameliyatıdır. Tıp dilinde, “estetik cerrahinin yapılması en kolay görünen, ancak en zor ameliyatıdır” diye tanımlanmıştır. Yani lokal anestezi altında, muayenehanede yarım saat içinde, herhangi bir cerrahın yapılabileceği bir ameliyat değildir. Ameliyathane şartlarında, genel anestezi altında, deneyimli bir plastik cerrahi uzmanı tarafından yapılması yerinde olur. Çünkü ilk ameliyat hastanın en önemli şansıdır. Burnun anatomisi ve simetrisi bozulmadığı için, ilk ameliyat sırasında alınacak sonuçlar her zaman daha başarılı olmaktadır, tik ameliyatta başarılı olunamazsa ikinci ve üçüncü ameliyatların yapılması gündeme gelecektir. Ancak bu ameliyatların başarı şansı ilk ameliyata göre daha düşüktür. Bu yüzden burun ameliyatı olmaya karar verildiğinde, ameliyat şartları ve ameliyatı yapacak ekip iyice araştırılmalı ve ideal şartlarda operasyon gerçekleştirilmelidir.

Daha önceki yıllarda burun ameliyatları kapalı teknikle yapılıyordu. Tıp alanında yaşanan gelişmelere paralel olarak, burun ameliyatlarında da değişik ileri teknikler tanımlandı. Son yıllarda dünyada ve ülkemizde tercih edilen burun ameliyatı yöntemi “açık rinoplasti” tekniğidir. Bu teknik uygulanarak, burun ameliyatlarında çok daha başarılı sonuçların alınması mümkün olmaktadır. Açık rinoplasti tekniği; kapalı teknikle, anatomik yapıları görmeden adeta el yordamıyla gerçekleştirilen burun ameliyatları yerine, bizzat dokuları görerek ameliyat yapmayı mümkün hale getirmiştir.

“Açık rinoplasti” tekniğinin bir diğer avantajı ise nefes almada zorluk olan hastalara aynı seansta yardımcı olabilme imkanı sunabilmesidir. Yani tek bir ameliyatla; hem burun şekli estetik olarak düzeltilebilmekte hem de burundaki nefes alma problemi tamamen ortadan kaldırılabilmektedir. Bu yaklaşımla aynı zamanda, özellikle erkeklerin ciddi bir sorunu olan horlama problemini de kontrol altına almak mümkün olabilmektedir.

Sonuçta amaç; yüz hatlarına uyumlu abartısız, doğal, rahat nefes alabilen bir burun ameliyatının gerçekleştirilmesi olmalıdır. Günümüzde; uygun ameliyathane şartları sağlandığında, burun ameliyatı alanında deneyimli cerrahlar eşliğinde,

“Açık rinoplasti” tekniği ile daha başarılı sonuçların alınması mümkündür.